KIRMIZI
Sezonun ilk dondurmasını yesem mi yemesem mi bütün problem burada başladı aslında.Ben nedensizlikler konusunda uzman biriyim takıntılı ruh halim sebep sonuç ilişkisi kurmak yerine neden diye sorgulayıp duruyor.Olayı akışına bırak ne olacaksa olsun cümleleri boğulmama kaçacak delik aramama hatta ortadan kaybolmama neden oluyor.Yarın belirsiz farkındayım fakat yarını düşünmeden önümü görememe gibi bir tezat var hayatımda.Bu benim hayatım kimse karışamaz diyenlere saygım sonsuz fakat hayatımın bir ucunda yer alıyorsan seni merak etmek kutsal görevim.Hakkında olan olmayan senaryolar kurup bana cevap vermediğin anlarda seni öldürüyorum hatta kaybediyorum cep telefonları en sevdiğim icatların başında aslında.Sorun şu o telefon cevaplanmak için yapıldı aradığında sana ulaşabilmem için yani.Yokluğun hiçliğe hiçliğin de gerçekliğe karıştığı zamanlar.Hayatının benliğinin elinden çıktığı,gerçekliğin seni sen yapan duyguları ele geçirdiği boşluk zamanları.Yok birşeylere sarılıp içimizde ki hayatımızı etkisi altına alan o karamsar duruşlarımız.Hatalarımızın en sevdiklerimize dahi anlatılamadığı o anlık saçmalıklar.Kimsin?Nesin?Nerede kayboldun bu kadar.Gerçekliğe tutunmaktan vazgeçip hayatını etkisi altına alan o zavallı duygular.Şu an karşımdasın 40 yıllık hatır uğruna içilen kahvenden yudumluyorsun,ağlıyorsun hani sen ağlıyorsun ya ben çaresizim gözlerin o günden aklımda kalan tek gerçek yanın ne oldular birikti cevaplar kayıp sen ağlıyorsun ben kayıp.İlk zamanların geliyor aklıma neşeli kendinden emin ve biraz da bencildin.Güzel kadın büyür müsün benimle?Yenilmezdin sen hep gülerdin seninle ilk tanıştığımda benden daha çok güldüğün için kıskanmıştım seni bu kızın içi mutlu ya demiştin sonra sen hayatımın en merkezine geldin evime girdin,NE OLDU da değiştin.Mutluluk sadece izlediğin dizilerde sevdiğin şarkılarda kaldı yanındaydık oysa sen kayboldukça biz kaldırdık önüne baktın gelecekten vazgeçtin bazen yoktun yanımızda durup boşluklara saklanan biri oldun.Kırmızı oldun bazen bakır bazen sen oldun saçlarına olan oldu sen gittin gittiğin yerde az biraz kayboldun.Güzel kadın özledik seni aradın sesin oldum güldün ışıltı.Sen öyle özeldin ki beni incitmelerine göz yumdun.Hayatımın kırmızısı olabilir misin,dönelim en başa.Evrenin kendince bir işleyiş tarzı var ben ona ayak uydurup getirdikleriyle mutlu oluyorun götürdükleri ise iyi ki böyle olmuşlara dönüşüyor.Para bozdurmak gibi hayat en kuytu yerinde saklanır yaşanılanlar tıpkı cüzdanımda ki kağıt paralar gibi bozdursam bitecek biliyorum hayatı da yaşadığım da bitmeyecek mi sanki?Gözümüz de kahraman olanlar susmayı tercih edince korkularımız çoğalıyor.3 dilek hakkı hediye ediyorum sana düşünmeden kullanıyorsun sahi sen hiç düşünmüyorsun,iyi ol diyor kahraman kişi ben bakıp beraber iyi olalım diyorum,ne istiyorsan onu yaşa diye tekrar ediyor beraber Kapadokya'ya gidelim mi diyorum mutlu ol diyor bana gülümse o zaman diye ekliyorum o konuşuyor ben cümlelerin noktası oluyorum,en son dileğini heba ediyor benim için kendi istediğin gibi yaşa diyor onu kolundan tutup benim yapıyorum kendimce yorumlar bunlar o dilek haklarını evrenle takas ediyor ben susuyorum.Bu ara herkes iyi olmamı istiyor inatçı yönümü gözden kaçırıyor.Herkesin kumbarasında onun iyiliğini düşünen biri bulunur o kumbaranın içinde en değer verdiğimiz parçanın kendisi olduğunu görmeden onlar da haklı yayvan bir delikte hapisler bizim için Dünyayı o boşluktan gözlemliyorlar o kadar değerli parçalar ki bunlar biz bile unutuyoruz varlıklarını zaman akıp geçiyor gelecek geliyor adına tarihi eser deniyor,sahi tarihi eserim olsana sen benim ya da boşver kırmızı ol bende hep iki dudağımın arasında mahkum kal esaret seni sevenden gelince zulüm gözlerini kapatırmış.Sormayı unuttum benim gözlerim ne renk?
Yorumlar
Yorum Gönder