Yine, Yeni, Yeniden!

Yeni bir hikaye anlatacağım bu gece, bir peri ve suskunun hikayesi... Masallar ders vermek için anlatılsaydı eğer pamuk prenses ormanda yaşayamaz, külkedisi baloya katılamazdı. Mutlu sona inanmak aşılanmazdı bize bunca zaman, beyaz atlı olmayan prense eyvallahı yok bu kızların. Kendine yetebilen kadınlar karaborsa sayılmazdı hayatta. Çok gezen mi? Çok okuyan mı bilir sorusuna gezen bilir denilip konu kapatıldığına göre. Dünya’yı benim gözümle gezen birinin hikayesi bu. Hep suçu başkasında arayan kötü kalpli cadı benim bu hikayede. Korkularımla yüzleşmek cesaret istiyorsa eğer, fırtına bitene dek güvenli limana çekilen kendini prenses zanneden bir kadınım bende nihayetinde. Ne çok suçlu buldum yargıladım ve sonucunda karara varıp hayatımdan çıkardım insanları... Ben o ilişkide karşı taraf değil hakimdim her seferinde. Suskuna sordum suçlamalar hakkında söyleyecek kendini savunacak yüzün var mı? Suskun kafasını önüne eğdi, geçmiş hatalarının yükü altında savunmayı red etti. Etrafa dönüp gördünüz mü haklıyım nidaları attım bende...