Orantısız Mutsuzluk
Gitmelere o kadar çok kafa yoruyordum ki kalanları görmüyordum. Küçük bir hikaye anlatacağım diye başlar o cümleler hikayeler evvel zamanlarda geçer kalbur samanlardan içer uzak diyarların birine yolumuz hep böyle düşer...
Uzaklar çocukluğumuzdan aklımıza girer saraylar evlerimize konuk olur evimden misafir eksik olmazdı benim. Bendeki bu gitmek arzusu hep evvel zamanlarda başladı kalbur samanları yokladı uzak diyarlar hep merakımdı. Uzak ne huzurlu kelime önüne gitmeleri ekle, ardına al bütün sorunları uzak her dilde.
Aynı evin içinde uzak bazıları kaptansız kalmış ev halkı duymak istemiyorum doğruları bilmezsen eğer büyüklerin hatalarını uzaklar hep anlamlı.
Kafamda ki soru işaretleri beni boğuyor ip geriliyor nefesim kesiliyor sonra duruyor. Sanki Dünya ipin ucunda yeniden hayat buluyor nefes almaya şükretmek gibi bu denli ihtiyaç duyulan bu denli hareketsiz kalmamı sağlayan bu his ödünç alsa biri benden bir çırpıda anlatsam birine omuzlarıma verilen bu yük bedenimi gerçeklikten soyutlaştırıyor. Yapamıyorum sakinleşemiyorum saatlerce okuyor okuduğum sayfaları tekrar başa alıyorum cümleler tanıdık cümleler anlamsız kelimeler bir bütünlük sağlamıyor bana huzur veren o yazar bugün kalemini kağıdını bir kenara bırakmış dinleniyor. Kutsal kabul edilen o birliktelik bağı miğde bulandırıyor bir damla su oluyor düştüğü yer beni içine alıp boğuyor. Bir ses istiyorum kime ihtiyacım var biliyorum 29 harften oluşan alfabemizdeki harfleri bir araya getirme olasılığım telefona elimi her atışımda kayboluyor. Bir köprüde karşılaşan iki keçi olsak dönüp arkasını gider biliyorum kötü biri oldum son günlerde uyumuyorum uykularım dakikalık işleyişlerde yine geçmiş yapıştı tenime aynı şeyleri yaşayacağım diye ödüm kopuyor bu sefer hazırdım oysa dondurmuştum tüm cümleleri söyleyeceklerim derin dondurucularda paketlenmişti neden bu suskunluk buzları çözülmüyor kelimelerin kelimeler soğuk....
Yorumlar
Yorum Gönder