Çocukken uzun yolculuklar bir başka güzeldi benim için rengarenkti, egzotikti, mis gibi bir kokusu vardı herkes göremezdi benim gördüklerimi çünkü başka bir gezegendi. Yola odaklı gözlere sahiptim her yolculuğumda tabelalar en çok dikkatimi çeken ürünlerdi, her biri kendi hikayesinde her biri kendi aleminde saniyelik bakışmalarla incelerdim yazıları aklımda hala saklı kalan tonları ve dokuları.Değişmeyen ve gerçekliğinden bir gram eksilmeyen bir durum daha vardı her yolculuğum annemin güvenli kucağında son bulurdu ne huzurdu, başım omzuna yetişmezdi uyku gözlere hükmettiği zaman Dünya perdelerini yerinden çıkartır üzerime yorgan yapar beni somut olan her olaydan soyutluğun gizemli gezegenine yolcu ederdi, bulutlar yastık gökyüzü çarşaf görevindeydi her güzel şey biterdi babamın kucağında yatağıma bırakıldığım anlarda gece güne kavuşunca yaşananlar hayal mi gerçek mi düşüncesi sarardı benliğimi bugün gibi yolculuklar, hayat gibi, umut gibi yaşananlar düşünüyorumda bu olanlar gerçek mi hayal mi?
Yorumlar
Yorum Gönder